P M N

DETAYLI ÖZET

1996 yılında Nintendo tarafından piyasaya sürülen bir oyunla başladı her şey. Bu oyunda adına Pokémon denilen yaratıklar vardı. Bu yaratıklar insanlar tarafından yakalanarak eğitiliyor ve savaşlarda kullanılıyordu. Bu derin strateji isteyen oyunda şehirler arasında yolculuk ediyordunuz ve alışverişten tutun değişik küçük oyunlara kadar her şeyi yapabiliyordunuz. Oyunun Japonya’da patlama yapması zor olmadı. Bir yıl sonra Pokémon artık bir anime olarak televizyon ekranlarındaydı. 1998 yılında Pokémon The First Movie adında bir sinema filmi yapıldı. 1999 yılında ABD'ye önce önce anime sonrasında da oyunla giriş yapan bu çılgınlık, ardından tüm dünyaya yayılmaya başladı.

Pokémon 1999’un son günlerinde ülkemize de adım atmış oldu. 2000 yılının haziran ayında Pokémon The First Movie ülkemizdeki sinemalarda boy gösterdi ve 400 bin kişi tarafından izlenerek büyük bir başarı sağladı.

2020 yılı itibariyle 23 sinema filmine ulaşan Pokémon’un beyaz perdedeki yolculuğu özetle böyle başlamış oldu. Peki, bu büyük başarının temelini oluşturan ilk film nasıl bir filmdi?

Pokémon The First Movie: Mewtwo Strikes Back (Pokémon İlk Film: Mewtwo’nun İntikamı) ile ilgili bir ön bilgilendirme yapalım. Bir grup bilim adamının efsane olduğuna inanılan ve artık yaşamadığı düşünülen Mew’ın tüyünü  bulurlar. Bu tüy yardımı ile Mew’ın DNA’larına ulaşacak ve Mew’ı yeniden kopyalayabileceklerdi. Bu araştırmayı ve deneyi organize eden Roket Takımı lideri Giovanni, Mew’ın DNA’larını kullanarak Mew’dan daha güçlü bir pokémon yaratılmasını emretti. Giovanni’nin amacı dünyayı kontrol altına alabilme hayaline ulaşmak için karşı koyulamaz bir güce sahip olmaktı. Araştırmalar çok uzun sürer ve birçoğu başarısızlıkla sonuçlanır. En sonunda adına Mewtwo dedikleri bir Pokémon yaşamayı başarır. Burada filmden bağımsız olarak yayınlanan Mewtwo's Origins kısa filminden de bahsetmek gerekir. Bu kısa filmde Mewtwo’nun gelişimi anlatılmaktadır. Bu kısa filmin izlenmesi filmin anlaşılması adına daha iyi olacaktır.

Mewtwo’nun doğumundan önce filmin ve bu büyük yolculuğun girişi niteliğindeki sözler belki de filmin en etkileyici sözleriydi: “Hayat… En büyük mucize ve en büyük gizem… En başından beri, insanlar ve Pokémonlar anlamını öğrenmeye çalıştı. Yaşamın sırlarını çözmeye çalışırken birçok garip olay yaşandı. Ama hiçbiri en güçlü Pokémon'un başına gelenler kadar olamaz.”

Mewtwo doğduğu andan itibaren amacını sorgulamaya başlar. Bilim adamlarının onun, Mew'in bir kopyası ve bir deney ürünü olduğunu söylediklerinde ise zihinsel güçlerini kullanarak laboratuarı yok eder ve bilim adamlarını öldürür. Ama Mewtwo için asıl şok bu olmayacaktır. Roket Takımı lideri Giovanni, Mewtwo’ya ortak olup dünyayı beraber yönetmeyi teklif eder, ayrıca güçlerini nasıl en iyi şekilde kullanabileceğini de öğretebileceğini söyler. Mewtwo anlaşmayı kabul eder. Giovanni, ona güçlerinin odaklanmasına yardımcı olacağını söylediği bir zırh giydirir. Giovanni'nin GYM salonuna gelen eğitmenlerle savaşmak ve Roket Takımı adına vahşi Pokémonların yakalanması gibi işler yapmaya başlar. Artık güçlerinin tamamen bilincine varmıştır fakat bu yaptığı işlerin amacı hakkında bilgisi yoktur. Giovanni, ona, amacının kendisine hizmet etmek olduğunu açıkladığında Mewtwo insanlara olan güvenini kaybeder ve Giovanni'nin onu tuttuğu mekanı patlatarak oradan kaçar. En başta yok ettiği laboratuarın bulunduğu New Adası'na gider. Hala gerçek amacını bilmemektedir ama bunu öğrenmek için karşısına çıkan herkesten, insan ya da Pokémon farketmeksizin kurtulmaya karar vermiştir.

Tüm bunlar olurken Ash ve arkadaşları Pokémon yolculuğuna devam etmekte ve bir yerde mola vermektedirler. Bu sırada Ash’e meydan okuyan bir eğitmenle maç yapan Ash, birileri tarafından izlenmektedir. Bu maçın ardından bir Dragonite vasıtasıyla New Adası'ndaki Mewtwo'dan Ash’e bir davetiye gelir. Bu davetiyede, holografik bir şekilde görülen bir kadın, kendisini Dünyanın en iyi Pokémon eğitmeninin, Ash’i New Adası’ndaki bir çeşit eğitmenler toplantısına davet ettiğini söylemektedir. Ash bu daveti kabul eder fakat kendisine “dünyanın en iyi eğitmeni” diyen kişinin Mewtwo olduğunu bilmemektedir. Bu esnada onları izleyen tek kişinin Mewtwo olmadığı açığa çıkar, Roket Takımı üyeleri Jesse, James ve Meowth da Ash ve Pikachu'yu dürbünle izlemektedirler. Ash'e davetiyeyi getiren Dragonite'ı oradan uzaklaşırken engellerler ve bu davetten artık onların da haberi olmuş olur.

Bu sırada büyük bir fırtına kopar. Bu fırtınayı yapan Mewtwo’dur. Limanda büyük bir eğitmen topluluğu birikmiştir. Fırtına nedeniyle yolculuk iptal edilir. Liman müdiresi bir efsaneden bahseder. Efsaneye göre, tufanda sağ kalan bir kaç Pokémon'un gözyaşları, tufanda yitirdikleri insanların yeniden hayata dönmelerini sağlamıştır. Ayrıca Pokémon Merkezi'ndeki hasta bakıcı Hemşire Joy'un kaybolduğu söylenir. Brock bu durumdan şüphelenmektedir. Yasağa rağmen üç eğitmen fırtınayı önemsemeden yola çıkmakta direnirler ve ikisi Gyarados ve Dewgong kullanarak kendilerini dalgalara bırakırlar. Diğer eğitmen ise Pidgeot'ı ile adaya havadan ulaşma amacındadır. Ash ve arkadaşları ne yapacaklarını düşünürlerken bir Viking gemisi limana yanaşır. Bu gemidekiler tabiî ki Roket Takımı’dır ve kahramanlarımızı adaya götürmek isterler. Ash ve arkadaşları çaresiz gemiye binerler fakat bu yolculuk sandıkları gibi olmaz. Dev dalgalar arasında kalan gemi parçalanır. Ash ve arkadaşları yolun kalan kısmını kendi Pokémon'larını kullanarak büyük bir zorlukla gitmeyi başarırlar. Mew de adaya varmıştır.

Ash ve arkadaşları New Adası’ndaki ilginç binaya girdiklerinde, davetiye hologramında da görmüş oldukları, görevli kadın son gelenlerin kendileri olduklarını söyler. Brock, bu görevliye, onun Hemşire Joy olup olmadığını sorar. Görevli hep bu adada yaşadığını söyler ve bunu reddeder. Fırtınanın bir sınav olduğu ve fırtınaya meydan okuyabilecek kadar cesaretli olanların dünyanın en iyi eğitmeni ile karşılaşmayı hak edebilecekleri açıklanır. Roket Takımı da adaya ulaşır ancak adadaki binanın kapıları kapalı olduğundan bir çeşit atı su tüneli ile içeri girmeyi denerler.

Mewtwo eğitmenlere görünür. Bu esnada onun kontrolünde olan görevli kadın, onun hem dünyanın en güçlü Pokémonu hem de en güçlü eğitmen olduğunu söyler. Fakat davetli eğitmenlerden biri, bir Pokémon'un, diğer Pokémon'lara lider olamayacağını söyleyerek ona karşı çıkar ve Gyarados'u ile saldırır. Fakat Mewtwo zihinsel gücünü kullanarak onu basit bir şekilde yener. Sonrasında emrindeki görevli kadını yani Hemşire Joy'u serbest bırakır. Onu Pokémon fizyolojisi hakkındaki bilgilerini kullanmak için kaçırdığını ve son birkaç haftaya dair hafızasını sildiğini söyler. Bu esnada Roket Takımı, Pokémon'ların kopyalama işinde kullanılan aletlerin olduğu odaya girerler ve yanlışlıkla onları çalıştırırlar. Harekete geçen robot kollar Meowth'ı yakalar ve kuyruğundan bir kıl örneği alırlar. Çok kısa bir sürenin ardından Meowth'ın kopyası yapılmış olur. Roket Takımı, odada Dr.Fuji'nin ölmeden hemen önce kaydettiği bantı bulurlar. Burada Dr. Fuji kısaca Mewtwo'nun kopyalanması sürecini anlatmaktadır. Mew de odanın içinde belirir ve bu kaydı izler. Mewtwo, oradaki eğitmen topluluğuna gerçek amacını anlatmaya başlar. Fırtına ile insanların dünyasını yokedip, kendisininkini kurmayı hedeflemektedir. Üstelik sadece insanları değil, onların Pokémon'larını da yoketmek istemektedir, çünkü asla bir Pokémon ve insanın arkadaş olamayacağını ve eğitmenlerin Pokémon'larının aslında onların köleleri olduğunu düşünmektedir. Sonunda eğitmenlerin Venusaur, Blastoise ve Charizard’ına karşılık Mewtwo’nun kopyalayarak elde ettiği Venusaur, Blastoise ve Charizard savaşır. Üç savaşı da Mewtwo’nun Pokémon'ları kazanır. Ardından, oradaki eğitmenlerin tüm Pokémon'larını onlardan uçan özel topları kullanarak çalar. Böylece yapacağı fırtınayla dünyayı yokederken, bu Pokémon'ların kopyaları kendisinin yanında güvende olacaklarını düşünmektedir. Çalınan tüm Pokémon'lar, kopyalama makinesine girmektedirler. Ash'in Pikachu'su da uzun bir kovalamanın ardından yakalanarak bu makineye sokulur. Sonrasında tüm kopya ve gerçek Pokémon'lar adadaki bir çeşit müsabaka alanında toplanırlar. Ash doğrudan Mewtwo'nun üzerine atılır fakat Mewtwo onu yukarı doğru fırlatır. Binaya çarpmak üzereyken aniden bir baloncuk ortaya çıkar ve Ash'i bu sert çarpmadan kurtarır. Bu baloncuğu yapanın Mew olduğu ortaya çıkar. Mewtwo bu duruma çok şaşırır ve ardarda saldırmaya başlar. Mew bu saldırılardan kaçar.

Mew ve Mewtwo arasında bir kovalamaca başlar. Durduklarında ise, Mew, Mewtwo'ya birşeyler anlatmaya başlar. Meowth, Mew'in özel güçlerin gösterilmesiyle birşey kazanılmayacağını, bir Pokémon'unun gerçek gücünün kaynağının yüreği olduğunu söylediğini anlatır. Mewtwo kopyalarının güçlerini ispatlama ihtiyacında olmadıklarını söyleyerek Mew'e tekrardan saldırır. Diğer Pokémon'lar da birbirlerine girerler. Mewtwo ve kopya pokémon ordusu mu yoksa Mew ve gerçek pokémonlar ordusu mu? Bu sorunun cevabı için müthiş bir savaş başlar. Her pokémon kendi benzeri ile savaşmaya başlar. Ve tabii Mew ve Mewtwo da…

Bu sırada Meowth ve kopyası da karşı karşıya gelirler. Fakat savaşmazlar ve konuşmaya başlarlar. Meowth, kopya ya da değil, tüm Pokémon'ların birçok ortak yanı olduğundan bahseder: aynı dünya, aynı hava ve aynı gökyüzü... Belki de hep farklılılara bakmak yerine ortak yönleri görmek daha iyi olacaktır. Savaş çok şiddetli devam etmektedir ve hiçbir taraf durmamaktadır. Eğitmenler ise savaşı durdurmak için bir çare bulmaya çalışırlar fakat başarısız olurlar. Mewtwo kendisinin ve kopya pokémonlarının gücünü kanıtlamaya o kadar odaklanmıştır ki hiçbir şeyi gözü görmemektedir. Bu anda Ash çılgınca bir şeye karar verir ve savaşın bitmesi için Mew ve Mewtwo’nun arasında girer. Aynı anda iki tarafın saldırısına maruz kalan Ash taş kesilerek yere yığılır. Bir anda tüm pokémonlar durmuştur. Ash'in yanına giden Pikachu, on elektrik şoku vererek canlandırmaya çalışır fakat başaramaz ve ağlamaya başlar. Diğer Pokémon'lar da yaptıkları hatanın bir insanın hayatına mal olduğunu gördüklerinde ağlamaya başlarlar. Pokémonların gözyaşları liman müdiresinin anlattığı efsanedeki gibi Ash’in etrafında toplanır ve onu yeniden hayata döndürür. Bir insanın, bir Pokémon için hayatını tehlikeye attığını gören Mewtwo savaşmayı bırakır. Pokémonların gerçek olsun ya da kopya olsun hepsinin canlı varlıklar olduğunu ve farklılıklarına bakmak yerine ortak noktalarını bakmayı öğrenir. Nasıl doğduğunun bir öneminin olmadığını, kim olduğunu hayatta yaptığı işlerin belirlediğini farkeder. Mewtwo, Mew ile birlikte kopya Pokémon'ları da yanına alarak orayı terk ederken, Ash ona nereye gittiğini sorar. Mewtwo buna, yüreğinin, onların bildiği şeyleri öğreneceği yere gideceğini ve burada yaşananları asla unutmayacağını söyler. Fakat eğitmenlerin bu yaşananları unutmasının daha iyi olacağına karar vermiştir. Ve eğitmenleri de limanda gemi bekledikleri ana gönderir. Hemşire Joy ortaya çıkar ve oradaki eğitmenlere bu fırtınalı havada sığınak sağlayabileceğini söyler. Eğitmenler hafızaları silindiği için hiçbir şey hatırlamamaktadırlar. O sırada fırtına aniden yok olur.

Ash ve arkadaşları sahilde gökyüzünü izlerken Ash, Mew’ı görür fakat diğerleri görene kadar Mew ortadan kaybolur. Ash, Pokémon eğitmenliği için evden ayrıldığı gün, nadir bir Pokémon gördüğünü ve belki de şimdi bir tane daha görmüş olabileceğini söyler. O anda söyledikleri sözler de Pokémon yolculuğunun uzun yıllar süreceğinin kanıtı gibidir: “Belki de hayal görmüştür”, “Belki de gerçekten görmüştür”, “Belki de göreceğiz”.